Günümüzde veteriner hekimlik alanında yeni açılan kliniklerin medikal cihaz yönünden daha donanımlı hizmet vermeye başladığı, hizmetlerine geçmiş yıllardan bu yana devam eden kliniklerin ise devamlı olarak donanımlarını güncellediği hızlı bir değişim süreci yaşıyoruz.
Hasvet Medikal olarak, sektörel sorumluluğu sadece medikal cihaz satan bir firma olmak yerine her zaman meslektaşlarımızın donanımlarını en faydalı şekilde kullanabilmesi ve dünya çapında güncellenen bilgileri onlara sunarak mesleki gelişimlerine katkı sağlayabilmesi için çok çalışıyoruz.
Yapmış olduğumuz yüzlerce teorik ve uygulamalı eğitim, seminer ve kongrelerin yanında, Prof. Dr. Nilüfer AYTUĞ hocamızla beraber teknolojiyi de kullanarak hazırladığımız biyokimyasal parametrelerin yorumlanması ile ilgili kısa videolara kolayca ulaşıp, özet ve temel bilgilerden anlık faydalanabilirsiniz.
Veteriner Klinik Laboratuvar Yorumlama Platformu projemiz kapsamında ortaya çıkardığımız bu kapsamlı çalışmamızda emeği geçen tüm arkadaşlarımızı ve Prof. Dr. Sn. Nilüfer AYTUĞ Hocamızı tebrik ediyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
ALT-ALANİN AMİNOTRANSFERAZ: Karaciğere spesifik bir parametredir. ALT akut hasardan yaklaşık 48 saat sonra maksimal seviyeye çıkar. Sürekli yüksek değer tespiti, devam eden hepatoselüler hasar anlamına gelir. Etkilenen hepatosit sayısı ne kadar çoksa test sonucu o kadar yüksek olur.
ALB-ALBUMİN: Yarılanma ömrü 7-10 gün olduğu için ağırlıklı olarak kronik hastalıklarda düşmesi beklenir. ALB/GLOB oranının değerlendirilmesi de klinik açıdan önemlidir. Karaciğer fonksiyonunun %80 kaybolduğu durumlarda Albumin azalır. Kedilerde FIP’ten şüphelenilmesi ve teşhise gitmede ALB/GLOB oranı kullanılabilir.
TG-TRİGLİSERİT: Enerji kaynağıdır. Yemek sonrası 4-6 saat boyunca seviyeleri yüksek olduğu için 12 saat açlık sonrası değerlendirme doğru olur. Diabetes mellitus, hiperadrenokortisizm, pankreatitis, hipotroidizm, kolestazis olgularında yükselir.
TP-TOTAL PROTEİN: Tüm proteinlerin toplamı olup dehidrasyon durumunda artar. Dehidrasyon durumundaki artışı tek başına değerlendirilmeyip hematokrit değer ile ilişkilendirilmelidir. Ciddi karaciğer hastalıklarında seviyesi düşer. ALB seviyesi düşüklüğü yanında hipergamaglobülinemi şekillenmişse total protein seviyesi dengeleneceğinden karaciğer hastalıklarında sadece total protein ölçmek doğru olmayabilir.
TCO2-TOTAL CO2: Yüksekliği çoğunlukla metabolik alkolozisi, düşüklüğü metabolik asidozisi işaret eder.
T4-TSH: En yaygın görülen endokrinopatiler köpeklerde hipotroidizm, kedilerde hipertroidizmdir. Farklı hastalıklar ve ilaçlar T4 seviyesini etkilemektedir. T4 seviyesi köpeklerde 1-3,5 µg/dl, kedilerde 1-4 µg/dl normaldir. TSH azalması hipertroidizm için güçlü bir kanıttır. TSH aynı zamanda hipotroidizm tedavisinde de takip edilen önemli bir parametredir.
Na- SODYUM: Vücuttaki en önemli ekstraselüler katyondur. Sıvı tutulumu ile ilgili önemli bir rolü bulunur. Çok fazla sıvı kaybı veya fazla tuz alımı hipernatremiye sebep olabilmektedir. Hiponatremi hipervolemi, normovolemi ve hipovolemi ile birlikte görülür.
SAA-SERUM AMYLOİD A: Karaciğerde üretilip yangısal sitokinlere yanıt olarak salınmaktadır. Normal seviyesi oldukça düşük olup yangı ve doku hasarı durumunda 10 kat yükselebilir. Yangı ve yangı derecesinin tespitinde kediler ve köpeklerde kullanılan önemli bir parametredir.
K-POTASYUM: Vücuttaki en önemli intraselüler katyondur. Çeşitli sebeplerle intraselüler sıvının ekstraselüler sıvıya geçmesi ile hiperkalemi gelişmektedir. Tersi durumda ekstraselüler sıvının intraselüler sıvıya geçmesi ile hipokalemi şekillenir.
MG-MAGNEZYUM: Önemli bir intraselüler katyondur. Mg seviyesinin artışı artan emilim, iatrojenik uygulama ve böbrek kaynaklı olabilmektedir. Şiddetli hemoliz hatalı artışa sebep olmaktadır.
LPS-LİPAZ: Pankreasla ilgili bir parametredir. Daha çok köpeklerde pankreatitis ile ilişkilendirilir. Pankreatitis ile ilgili tanıya giderken amilaz ve lipazında değerlendirilmesi gerekir.
CRE-KREATİNİN: Kas metabolizması ürünüdür. Renal fonksiyonların 1/3’ü ve renal kitlenin %75’i etkilendiğinde kreatinin yükselir. Dehidre olmayan hastalarda ölçüm doğru olarak yönlendirmektedir. Değerlendirirken bilirubin konsantrasyonunu da değerlendirmelidir.
COR-KORTİZOL: Hiperadrenokortisizm ve hipoadrenokortisizm açısından değerlendirmede temel parametredir. Yanı sıra ACTH’de değerlendirilmelidir. ACTH ölçümlerinde kanı sabah saatlerinde alıp 1 saat içerisinde test edilmelidir. Düşük doz deksametazon supresyon testi hiperadrenokortisizm teşhisinde kullanılmaktadır. Hipoadrenokortisizm teşhisinde ACTH stimulasyon testi altın standarttır.
CHOL-KOLESTEROL: LDL ve HDL fraksiyonları mevcuttur. Hiperkolesterolemi daha çok nefrotik sendrom,hipotiroidizm, kolestazis, diabetes mellitus, hiperadrenokortisizm ve pankreatitis durumlarında şekillenmektedir. Bazı ırklarda kalıtsal olarak hiperkolesterolomi görülür. Hemoliz kolesterol seviyesini arttırmaktadır.
CL-KLOR: Bikarbonatla beraber değerlendirilmelidir. Hiperkloremi yoğun sodyum kaybına karşılık vücutta yüksek miktarda klor tutulumu ile ilişkilidir ve şiddetli ishali takip etmektedir. Hipokloremi mide içeriğinin boşalması, mide içeriğinin tutsak kalması neticesinde şekillenir.
KAN GAZLARI: Arteriel veya venöz kan kullanılarak yapılabilir. Asit-baz dengesi yanı sıra solunumsal komponentlerin belirlenmesine aracı olur. Öncelikli olarak pH’a dikkat edilmelidir. pCO2 değeri ile solunumsal alkolozis, solunumsal asidozisi ortaya koyulur. HCO3 ve Baz Fazlalığı değerleri ile metabolik asidozis ve metabolik alkolozis ortaya konulur. Kan gazları beraberce bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Kan gazlarına bakılmadan bikarbonat uygulaması farklı tabloların şekillenmesine yol açabilir.
GLU-GLUKOZ: Hiperglisemi ve hipoglisemi ile ilişkili hastalıkların teşhisinde kullanılmaktadır. Hiperglisemi değerlendirirken stres, öğün sonrası ve diyabetojenik hormon fazlalığı gibi konularda göz önüne alınmalıdır. Stres hiperglisemisi değerlendirilirken stres lökogramı da değerlendirilmelidir. Diabetes mellitus tanıya gitmenin yanı sıra tedavinin monitörizasyonu açısından da önemlidir. Değerlendirilirken kedilerde geçici hiperglisemiye ve gençlik hipoglisemisine dikkat edilmelidir.
GGT-GAMA GLUTAMİL TRANSFERAZ: Kedi ve köpeklerde kolestazisin habercisi olarak kullanılır. Karaciğer hasarlarında belirgin şekilde yükselmez. İdrarda GGT artışı böbrek problemlerini gösterir. Kedilerde ve köpeklerde GGT artışı ALP artışından fazla ise spesifik hastalıklara yönlendirir.
P-FOSFOR: Vücudun en önemli minarelidir. Hiperfosfatemi hipervitaminozis D, osteolitik lezyonlar, kedilerde hipertiroidizm, bitki toksisitesi gibi geniş yelpazede olgulara işaret edebilmektedir. Özellikle kronik renal hastalıkların seyri sırasında fosfor takibi düzenli olarak yapılmalıdır.
CRP-C REAKTİF PROTEİN: Son yıllarda köpeklerde oldukça sık kullanılmaktadır. Herhangi bir yangı durumunda yangı şiddetine paralel yükselmektedir. CRP, lokal yada sistemik yangılarda yükselmektedir. Parvovirus, Bordetella, Ehrlichia canis, E. coli sepsisi, kanser vb. olgularda yükselmektedir. Yükseldiği gibi hızla inişe de geçtiği için yangı ve iyileşme süreci takibinde çok önemli bir parametredir.
CK- KREATİN FOSFOKİNAZ: Ana kaynağı iskelet kaslarıdır. Hasar çok hafifse çok hızlı normale döner. Aynı seviyede kalması hasarın sürdüğünü gösterir. Kas travmaları, kas yangılarında, paraziter kas yangılarında CK değeri yükselmektedir. Bu parametrenin versiyonu olan CK-MB izoenzimi, köpeklerde kalp hasarlarının ortaya konmasında kullanılır.
BUN-BLOOD UREA NİTROGEN: 12 saat açlık sonrası değerlendirilmelidir. Yüksek proteinli gıdalar, ateş, egzersiz, glukokortikoid uygulamaları ve gastrointestinal kanama durumlarında BUN değeri yükselir. Böbrek ile ilgili olarak artışında prerenal, renal, postrenal nedenler değerlendirilmelidir. BUN’da azalma yetersiz beslenme ve karaciğer hastalıklarına işaret etmektedir.
BIL-BİLİRUBİN: Hemoglobinin yıkımlanma ürünüdür. Dolaşımdaki total BIL artışı prehepatik, intrahepatik ve posthepatik nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Özellikle kedilerde bilirubinüride küçük bir artış çok önem taşımaktadır. Kanda bilirubin artışının olup, bilirubinürinin gözlenmemesi hemoliz kaynaklı bir artış olduğunu göstermektedir.
AST- ASPARTAT AMİNOTRANSFERAZ: Karaciğer hasarının değerlendirilmesinde kullanılır. Kas hasarında da yükselmesi beklenir. Miyopati ve karaciğer hasarı durumlarında yükselir. Örneklerde lipemi, hemoliz ve ikterus varsa sağlıklı sonuçlar elde edilemeyebilir.
NH3-AMONYAK: Karaciğer fonksiyonlarının tespitinde önemli fikirler verir. Portal dolaşım veya hepatik disfonksiyon şüphesi varsa mutlaka NH3 değerine bakılmalıdır. Örneğin EDTA’lı tüpe alındıktan sonra 15 dakika içerinde buz üzerinde saklanıp serum/plazma alındıktan sonra maksimum 3 saat içerinde test yapılmalıdır.
AMY-AMİLAZ: Pankreasta yoğun miktarda bulunur. Böbreklerdeki herhangi bir problem AMY değerini etkilemektedir. Akut pankreatitisi değerlendirirken Lipaz ile beraber değerlendirilmelidir. Teşhiste kullanırken normal değerinin kaç katına çıktığı da önem taşır.